English - Turkish
Definition of being saved from sin and eternal damnation; redemption in English Turkish dictionary
- salvation
- kurtarılma
- salvation
- selamet
Eski giysilerimden bazılarını Selamet Ordusu'na verdim.
-I gave some of my old clothes to the Salvation Army.
- salvation
- kurtuluş
Papaz Allah bizim kurtuluşumuzdur dedi.
-God is our salvation, said the priest.
Kurtuluş veya lanet olup olmadığını belirlemek mümkün değildir.
-It isn't possible to determine if there's either salvation or damnation.
- salvation
- kurtarma
- salvation
- kurtarıcı
- salvation
- (Din) Ahiretteki ebedi kurtuluş. İslamdaki tevhid inancının vaat ettiği ödül. Sonsuz cennet, sonsuz kurtuluş
- salvation
- iflah
- salvation
- ilah mağfiret
- salvation
- kurtarış
- salvation
- gufran
- salvation
- fakirler için para toplayan bir Protestan grubu
- salvation
- yarlıgama
- salvation
- {i} günahlardan kurtulma
- salvation
- Salvation Army ing
- salvation
- necat
- salvation
- {i} kurtulma
Kurtulma umudu var mı?
-Is there hope in salvation?
Related Terms
English - English
Definition of being saved from sin and eternal damnation; redemption in English English dictionary
- salvation
being saved from sin and eternal damnation; redemption
Hyphenation
be·ing saved from sin and e·ter·nal damnation; re·demp·tionPronunciation
Resimler
Favorites