Tom hazırlanmak istedi.
- Tom wanted to be prepared.
Sami risk almak için hazırlanmak zorundaydı.
- Sami had to be prepared to take risks.
O, çok kısa bir sürede yemeği hazırladı.
- She prepared the meal in a very short time.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
Her önceden iyi hazırlanmış.
- Everything was prepared well in advance.
Tom'un gelecek sefer daha iyi hazırlanmış olması gerekiyor.
- Tom needs to be better prepared next time.
Tom hazırlanmak istiyor.
- Tom wants to be prepared.
Sami risk almak için hazırlanmak zorundaydı.
- Sami had to be prepared to take risks.
Tom sınav için iyi hazırlandı.
- Tom was well prepared for the exam.
Öğrenciler sınav için hazırlandı.
- The students prepared for the examination.
Tom akşam yemeğini kendisi hazırladı.
- Tom prepared dinner by himself.
Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
- He prepared his speech very carefully.
Tom onun için hazırlıklı değildi.
- Tom hadn't been prepared for that.
Hazırlıklı olmak zorundayız.
- We have to be prepared.
The journalist interviewed an eye-witness who was not prepared to disclose his identity.
... rewarded those who were prepared to do new things in new ways. You saw progress in ...
... you are going to be prepared to be successful. ...