Tom arkadaş çevresinden gitgide soyutlanmıştı.
- Tom was increasingly isolated of his circle of friends.
Çıplak yoga gittikçe daha popüler hale geliyor.
- Naked yoga is becoming increasingly popular.
Tom FBI tarafından manipüle edildiğinin gittikçe farkına vardı.
- Tom became increasingly aware that he was being manipulated by the FBI.
O, giderek daha çok kaygılanıyordu.
- He was getting increasingly anxious.
Artan bir şekilde yardımına ihtiyacım var.
- I increasingly need your help.
Son yıllarda elektronik bilgisayarlar giderek önemli olmuştur.
- In recent years electronic computers have become increasingly important.
Avrupa'da bir kamusal alan eksikliği giderek şiddetle hissedilmektedir.
- The lack of a public sphere in Europe is being felt increasingly keenly.
I need your help more and more.
- I increasingly need your help.
... increasingly prevalent and important in our lives. ...
... but increasingly psychologists are finding ways of measuring happiness and they’re ...