bayanlar

listen to the pronunciation of bayanlar
Turkish - English
Women

Do you have problems understanding what women and children say to you? - Bayanların ve çocukların sana ne dediklerini anlamada sorunların mı var?

The women of France are beautiful. - Fransa'nın bayanları güzeldir.

mesdames
respectful title used when addressing a married women (French)
ladies

Ladies and gentlemen, due to an accident at the airport, our arrival will be delayed. - Bayanlar baylar, havaalanındaki bir kaza sebebiyle varışımız gecikecek.

Ladies and gentlemen, I would like you to listen to my opinion. - Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.

womens
bayan
lady

The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door. - Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.

Michael is a man's name but Michelle is a lady's name. - Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır.

bayanlar baylar
(ve) ladies and gentleman
bayanlar takımı
women's team
bayanlar tuvaleti
powder room
bayan
madam

There is a madam here. - Burada bir bayan var.

I'm sorry, madam. There must be some mistake. - Üzgünüm bayan. Bir hata olmalı.

bayan
woman

Children of Łazarz think their mother Felicja is the most beautiful woman in the world. - Łazarz'nın çocukları, anneleri Felicja'nın dünyadaki en güzel bayan olduğunu düşünüyorlar.

I am married to a Polish woman. - Polonyalı bir bayanla evlendim.

bayan
mistress
bayan
female

I know that my Chinese female friends enjoy my disciplining them. - Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.

Who's your favorite female rapper? - Favori bayan repçin kim?

bayan
ma'am
bayan
wife

My wife sings in the ladies' choir. - Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.

A wife who can be quiet is a gift of God. - Sessiz olabilen bir bayan eş Tanrının bir armağanıdır.

Bayan
signorina
bayan
mrs
bayan
dona
bayan
miss

Miss Thomas teaches us history. - Bayan Thomas bize tarih öğretiyor.

Miss White is liked by everyone. - Bayan White herkes tarafından sevilir.

bayan
missy
Bayan
Miss; Mrs.; Ms
Bayan
senora
Bayan
ms
Bayan
fraulein
Bayan
senorita
Bayan
signora
bayan
dame
bayan
Mrs., Miss, Ms.; lady, madame, ma'am
bayan
of or pertaining to a lady
bayan
madame

She is another Madame Curie. - O başka bir Bayan Curie.

bayan
lady's

The lady's funeral was held at the local church. - Bayanın cenazesi yerel kilisede düzenlendi.

The lady's behaviour was always dignified. - Bayanın davranışı her zaman onurluydu.

bayan
Mrs.; Ms
bayan
missis
bayan
lader
genç bayanlar
mesdemoiselles
English - English

Definition of bayanlar in English English dictionary

bayan
A type of chromatic button accordion developed in Russia in the early 20th century and named after 11th-century bard Boyan
bayan
{i} button accordion