Turkish - English
Definition of bahsetmek in Turkish English dictionary
- speak of
- {f} mention
Would you go mention that to Tom?
-Bundan Tom'a bahsetmek için gider misin?
You might not want to mention that.
-Ondan bahsetmek istemeyebilirsin.
- cite
- discourse
- refer
- to talk about, mention, discuss
- address
- refer to
- make reference to
- bring up
- tell of
- notice
- quote
- touch on
- treat
- talk about
I don't want to talk about school.
-Okuldan bahsetmek istemiyorum.
It's still too early to talk about this now.
-Şimdi bundan bahsetmek için henüz çok erken.
- talk on
- talk over
- make noises
- to talk about, to mention
- slip in
- make mention of
- talk round; chew over
- {f} advert
- treat of
- touch
- chew over
- talk round
- bahset
- {f} mentioned
I mentioned your name to him.
-Senin adından ona bahsettim.
I have mentioned it to you before.
-Daha önce size ondan bahsetmiştim.
- bahset
- {f} mention
Mom didn't mention it.
-Annem ondan bahsetmedi.
Tom didn't mention the accident to me.
-Tom bana kazadan bahsetmedi.
- bahset
- {f} advert
- bahsetme
- reference
- birinden sitayişle bahsetmek
- Speak in praise of somebody, praise
- sitayişle bahsetmek
- Speak in praise of somebody, praise
- karşılıklı bahsetmek
- swop
- karşılıklı bahsetmek
- swap
- öteden beriden bahsetmek
- to talk of various things, talk of this and that
- övgüyle bahsetmek
- speak in praise of smb
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of bahsetmek in Turkish Turkish dictionary
- Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak, sözünü etmek: "O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti."- F. R. Atay
- Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak, sözünü etmek
- (Osmanlı Dönemi) KASM
- (Osmanlı Dönemi) FAHS
- birinden sitayişle bahsetmek
- Övmek, övgüyle bahsetmek
- sitayişle bahsetmek
- Övmek, övgüyle bahsetmek
- BAHSET
- (Osmanlı Dönemi) Uyurken olan horultu
- BAHSET
- (Osmanlı Dönemi) f. Uykuda ağırlık basma
- bahsetme
- Bahsetmek işi
Related Terms
bahsetmek
Hyphenation
bah·set·mekPronunciation
Resimler
Favorites