başka bir

listen to the pronunciation of başka bir
Turkish - English
another
further

You will remain silent until further instructed. - Başka bir talimata kadar sessiz kalacaksın.

Do you have anything further to say? - Söyleyecek başka bir şeyin var mı?

başka bir yere göndermek
send away
başka bir deyişle
in other words

In other words, he is lazy. - Başka bir deyişle, o tembel.

In other words, I don't like to work with him. - Başka bir deyişle, onunla çalışmayı sevmiyorum.

başka bir deyişle
that is to say
başka bir otel tavsiye eder misiniz
Can you recommend another hotel
başka bir tane
another

I don't like this shirt. Show me another. - Bu gömleği sevmiyorum. Bana başka bir tane göster.

I don't like this room. May I have another one? - Bu odayı sevmiyorum. Başka bir tane alabilir miyim?

başka bir tane gösterin lütfen
Please show me another one
başka bir yere
somewhere else

Tom can't afford to eat at that kind of restaurant so let's go somewhere else. - Tom o tür bir restoranda yemek yemeği göze alamaz bu yüzden başka bir yere gidelim.

We have to go somewhere else. - Başka bir yere gitmemiz gerekiyor.

başka bir zaman
another time
başka bir çift denemek ister misiniz
Do you want to try on another pair
başka bir ülkede oturan mal sahibi
absentee
başka bir şey
another thing
başka bir şey yok
phr
başka bir deyişle
in other saying
bilgisayarı ile başka bir sistemi bozan kullanıcı
hacker
bir başka deyişle
In other words
iskambilde sinek işaretine verilen bir başka ad
another name given to the point of playing fly
iskambildeki karo rengine verilen bir başka ad
Playing another name given to the tile color
Allah bir dediğinden başka / gayri sözüne inanılmaz
(Konuşma Dili) He is a habitual liar
aktarmak (bir başka yere)
transpose to
başka bir deyişle
alias
bir başka yöne yönelmek
canalise
bir devlet ülkesinin bir bölümünün tamamen başka bir devlet ülkesince çevrilmesi
(Hukuk) enclave
bu uçuş başka bir şehirde konaklama yapıyor mu
Does the flight make a layover in another city
cıva ile bir başka madeni karıştırma
amalgamation
daha önemli başka bir iş yüzünden yapmamak
overslaugh
hastalığı vücudun başka bir bölümüne taşıyan ilaç
revulsive
hastalığın başka bir hastalıkla karışması
complication
her biri başka bir hava çalmak
for everyone (in a group) to behave and think differently from everyone else (in that group); for everyone to have a different opinion
herkes başka bir hava çalıyor
(Konuşma Dili) Nobody is paying any attention to anybody else
mürekkep kelimenin içine başka bir kelimenin sokulması
tmesis
yakında başka bir otel var mı
Is there another hotel nearby
yerine başka bir şey koyarak iptal etme
supersession
başka bir
Favorites