Turkish - English
Definition of büzülme in Turkish English dictionary
- contraction
- shrinkage
- shrinking, contraction
- (Gıda,Kimya) syneresis
- jerk
- (Tekstil) puckering
- (Ticaret) shrink
Have you been seeing a shrink?
-Bir büzülme görüyor musun?
- constriction
- shrinking
- büzülmek
- shrink
- büzülme derzi
- contraction joint
- büzülme limiti
- shrinkage limit
- büzülme çatlaması
- shrinkage crack
- büz
- (İnşaat) concrete pipe
- büz
- pipe
- büz
- tube
- büzülmek
- dwindle
- büzülmek
- contract
- büzülmek
- (Havacılık) contract to
- büz
- cement pipe
- büz
- pipe culvert
- büzülmek
- cringe
- büzülmek
- cower
- büzülmek
- crouch
- aksi yönde büzülme
- contraflexure
- büz
- cement pipe, pipe culvert
- büz
- (clay or cement) pipe; tile
- büz
- shirr
- büz
- shirring
- büzülmek
- to crouch, cower, draw one's body together. büzülüp kalmak to shrink into one's shoes
- büzülmek
- to be gathered, be drawn together; to be puckered
- büzülmek
- to contract, to be puckered; to shrink, to dwindle; to crouch, to cower, to cringe, to quail
- büzülmek
- to be constricted
- büzülmek
- to shrink, shrivel up
- büzülmek
- ensconce oneself
- elektriksel büzülme
- electrostriction
- mıknatıssal büzülme
- magnetostriction
- ısıl büzülme
- thermal contraction
- ısıl büzülme
- thermal shrinkage
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of büzülme in Turkish Turkish dictionary
- Büzülmek işi
- BÜZ
- (Osmanlı Dönemi) f. Keçi
- büz
- Pişmiş toprak veya betondan yapılmış kalın su borusu, büz
- büz
- Beton boru
- büz
- Künk
- büzülmek
- Korku, şaşkınlık, soğuk gibi etkenlerle bir kenara sinmek, bir kenara çekilmek: "Geniş hasırlı sofanın bir kenarına da biz büzülmüştük."- F. R. Atay
- büzülmek
- Büzme işi yapılmak
- büzülmek
- Korku, şaşkınlık, soğuk gibi etkenlerle bir kenara sinmek, bir kenara çekilmek
- büzülmek
- Büzme işi yapılmak: "Sağ gözünün kuyruğu çiçek bozuğundan hafifçe büzülmüştü."- R. N. Güntekin