Turkish - English
Definition of bürokrasi in Turkish English dictionary
- bureaucracy
The bureaucracy was intolerable. I'm glad I left.
-Bürokrasi çekilmezdi. Terk ettiğime memnun oldum.
Tom likes bureaucracy very much.
-Tom, bürokrasiyi çok seviyor.
- red tapism
- red tape
I hope there's no more red tape.
-Daha fazla bürokrasi yoktur umarım.
Government red tape has made the process very cumbersome and hard to understand.
-Devlet bürokrasisi, süreci çok hantal ve anlaşılması güç bir duruma soktu.
- bureaucracy, red tape
- officialism
- bureaucracy; red tape
- officialdom
- rigmarole
- bürokrasi engeli
- bureaucratic barriers, bureaucratic obstacles
- bürokrasi düşkünü
- red tapist
- bürokrasi ile ilgili
- bureaucratic
- belirsiz bürokrasi dili
- gobbledegook
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of bürokrasi in Turkish Turkish dictionary
- Kırtasiyecilik
- Kamu yönetimi
- BÜROKRASİ
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Hükûmet dairelerinde aşırı kırtasiyecilik, muamele çokluğu. İşlerin yürütülmesinde şekilciliğin ve idarî işlemlerin ağır basması hâli. Devlet görevlilerinden meydana gelen zümre veya sınıf. Memurlar sınıfı. Bürokrasi, her çeşit rejimde tahakküm vasıtası olmaktadır. Oysa İslâmiyet'te devlet makamları tahakküm değil, hizmet makamıdır. Devlet görevlileri müslüman halkın hizmetindedir, kendileri saygı beklemez, saygılı davranır. Kimseye tahakküm edemez. Çünkü Allah'ın emirlerine uymak zorundadır. Hazreti Ö
Related Terms
bürokrasi
Hyphenation
bü·rok·ra·siPronunciation
Resimler
History
Favorites