Turkish - English
Definition of bürokrasi̇ in Turkish English dictionary
- bürokrasi
- bureaucracy
The bureaucracy was intolerable. I'm glad I left.
-Bürokrasi çekilmezdi. Terk ettiğime memnun oldum.
Who invented bureaucracy?
-Bürokrasiyi kim icat etti?
- bürokrasi
- red tapism
- bürokrasi
- red tape
Government red tape has made the process very cumbersome and hard to understand.
-Devlet bürokrasisi, süreci çok hantal ve anlaşılması güç bir duruma soktu.
There's a lot of red tape involved in this procedure.
-Bu işlemle ilgili önemli ölçüde bürokrasi vardır.
- bürokrasi
- bureaucracy, red tape
- bürokrasi
- officialism
- bürokrasi
- bureaucracy; red tape
- bürokrasi engeli
- bureaucratic barriers, bureaucratic obstacles
- bürokrasi düşkünü
- red tapist
- bürokrasi ile ilgili
- bureaucratic
- belirsiz bürokrasi dili
- gobbledegook
- bürokrasi
- officialdom
- Bürokrasi
- rigmarole
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of bürokrasi̇ in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Hükûmet dairelerinde aşırı kırtasiyecilik, muamele çokluğu. İşlerin yürütülmesinde şekilciliğin ve idarî işlemlerin ağır basması hâli. Devlet görevlilerinden meydana gelen zümre veya sınıf. Memurlar sınıfı. Bürokrasi, her çeşit rejimde tahakküm vasıtası olmaktadır. Oysa İslâmiyet'te devlet makamları tahakküm değil, hizmet makamıdır. Devlet görevlileri müslüman halkın hizmetindedir, kendileri saygı beklemez, saygılı davranır. Kimseye tahakküm edemez. Çünkü Allah'ın emirlerine uymak zorundadır. Hazreti Ö
- bürokrasi
- Kırtasiyecilik
- bürokrasi
- Kamu yönetimi
Related Terms
bürokrasi̇
Hyphenation
bü·rok·ra·si̇Resimler
History
Favorites