auslaufend

listen to the pronunciation of auslaufend
English - Turkish

Definition of auslaufend in English Turkish dictionary

leaking
{i} sızdıran

Sızdıran musluğu durdurmayı başaracaklar mı? - Will they manage to stop the leaking tap?

Sızdıran bir musluğum var. - I have a leaking tap.

outbound
şehirden veya limandan dışarı giden
outbound
dışarı giden
outgoing
üstün gelerek
leaking
{f} sızdır

Çatın ne kadar süredir sızdırıyor? - How long has your roof been leaking?

Onun sekreteri, gizli bilgiyi sızdırmayı kesinlikle reddetti. - His secretary flatly denied leaking any confidential information.

outgoing
ayrılan
leaking
sızdırarak
outbound
uzağa giden
outbound
{s} limandan ayrılan
outbound
{s} yurt dışına giden
outbound
{s} uçuşa geçen
outgoing
{i} gidiş, çıkış
outgoing
giden,n.sempatik: v.üstün gel: prep.üstün gelerek
outgoing
geç
outgoing
{s} giden, çıkan
outgoing
{s} sempatik, cana yakın
outgoing
{s} girgin
outgoing
gidiş