auf andere weise

listen to the pronunciation of auf andere weise
English - Turkish

Definition of auf andere weise in English Turkish dictionary

otherwise
aksi takdirde

Meşgulüm. Aksi takdirde davetini kabul ederdim. - I'm busy, otherwise I'd accept your invitation.

Acele etsen iyi olur, aksi takdirde randevun için geç kalacaksın. - You'd better hurry, otherwise you'll be late for your appointment.

otherwise
ayrıca
differently
değişik olarak
differently
farklı şekilde

Tom işleri farklı şekilde yapmalıydı. - Tom should have done things differently.

Daha genç kuşak şeylere farklı şekilde bakar. - The younger generation looks at things differently.

otherwise
başka

Mademki ben bir öğretmenim, başka türlü düşünüyorum. - Now that I am a teacher, I think otherwise.

Başka türlü yapamazdım. - I could not have done otherwise.

otherwise
bunun dışında

Tom sana bunun dışında söylemedikçe, yarınki toplantıda olmalısın. - Unless Tom tells you otherwise, you should be at tomorrow's meeting.

Yemek çok lezzetli değildi ama bunun dışında parti bir başarıydı. - The food wasn't very delicious, but otherwise the party was a success.

otherwise
bunun dışında/başka türlü
otherwise
başka konuyla
otherwise
farklı
differently
başka türlü
differently
başka şekilde
otherwise
farklı bir şekilde
otherwise
yoksa

Yollarını kaybettiler, yoksa çoktan varmış olurlardı. - They lost their way; otherwise, they would have arrived long ago.

Acele etsen iyi olur, yoksa treni kaçıracaksın. - You'd better hurry, otherwise you'll miss the train.

in another way
Başka bir şekilde

O başka bir şekilde ifade edilebilir mi? - Can it be phrased in another way?

Onu başka bir şekilde söyle. - Say it in another way.

differently
çeşitli
differently
başka biçimde
differently
(zarf) değişik olarak, farklı olarak, başka biçimde; çeşitli
otherwise
(zarf) yoksa, bunun dışında, başka, başka türlü, farklı, başkaca, ayrıca, diğer taraftan, başka konuyla