at any rate, in any event; in any way, anyhow

listen to the pronunciation of at any rate, in any event; in any way, anyhow
English - Turkish

Definition of at any rate, in any event; in any way, anyhow in English Turkish dictionary

anyway
neyse

Her neyse, ben elimden geleni yaptım. - Anyway, I did my best.

Her neyse, daha fazla zamanını almayacağım. - Anyway, I won't take up any more of your time.

anyway
her neyse

Her neyse, asla bilmeyeceksin. - Anyway, you'll never know.

Her neyse, bu zor konuyu gündeme getirebildiğin için memnunum. - Anyway, I'm glad you were able to broach this difficult subject.

anyway
nasıl olsa

“Yabancı bir dil öğrenmek istemez misin?” — “Boş versene. Bugünlerde nasıl olsa herkes İngilizce konuşuyor!” - Wouldn't you like to learn a foreign language? — Who cares? These days, everyone speaks English anyway!

Nasıl olsa, ondan hoşlanmıyorum. - Anyway, I don't like it.

anyway
herhangi bir şekilde

Yağmur yağıyor ama herhangi bir şekilde gideceğiz. - It's raining, but we'll go anyway.

Tom'u herhangi bir şekilde asla dinlemem. - I never listen to Tom anyway.

anyway
her halükârda

Tom iyi hissediyordu, ama her halükarda çalışmaya gitti. - Tom didn't feel well, but he went to work anyway.

Her halükarda, onu kesinlikle yeniden görmek zorundayım. - Anyway, I've definitely got to see her again.

anyway
zaten

Yorgunum, ama zaten gidiyorum. - I'm tired, but I'm going anyway.

Zaten ondan asla hoşlanmadım. - I never liked that one anyway.

anyway
her durumda

Neden her durumda burada olmak zorundayım? - Why do I have to be here anyway?

anyway
ne olursa olsun

Ne olursa olsun gitmek istemedim. - I didn't want to go anyway.

anyway
yine de

Tom ondan hoşlanmadı ama yine de onu satın aldı. - Tom didn't like it, but he bought it anyway.

Biz itiraz ettik ama o yine de dışarı gitti. - We objected, but she went out anyway.

anyway
yine de/neyse
anyway
dalgacı bir şekilde
anyway
dikkatsizce
anyway
hangi şartlar altında olursa olsun
anyway
ne ise
English - English
anyway