Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

at any rate, in any event; in any way, anyhow

listen to the pronunciation of at any rate, in any event; in any way, anyhow
English - Turkish

Definition of at any rate, in any event; in any way, anyhow in English Turkish dictionary

anyway
neyse

Her neyse, daha fazla zamanını almayacağım. - Anyway, I won't take up any more of your time.

Her neyse, ben sizin meşgul olmak zorunda olduğunuzu biliyorum, bu yüzden gideyim. - Anyway, I know you must be busy, so let me go.

anyway
her neyse

Her neyse, daha fazla zamanını almayacağım. - Anyway, I won't take up any more of your time.

Her neyse, asla bilmeyeceksin. - Anyway, you'll never know.

anyway
nasıl olsa

Tom'a onu yapmasını söylemek zorunda değildin. O nasıl olsa onu yapardı. - You didn't have to tell Tom to do that. He'd have done it anyway.

Nasıl olsa çok aç değildim. - I wasn't very hungry anyway.

anyway
herhangi bir şekilde

Tom'u herhangi bir şekilde asla dinlemem. - I never listen to Tom anyway.

Onu herhangi bir şekilde yapmayı planlıyorsan, ne kadar erken olursa, o kadar iyi. - If you're planning on doing it anyway, the sooner, the better.

anyway
her halükârda

Her halükarda, onu kesinlikle yeniden görmek zorundayım. - Anyway, I've definitely got to see her again.

Her halükarda çok geç. - It's too late anyway.

anyway
zaten

Zaten böyle bir şey asla yapmadım. - I never did like it anyway.

Zaten ondan asla hoşlanmadım. - I never liked that one anyway.

anyway
her durumda

Neden her durumda burada olmak zorundayım? - Why do I have to be here anyway?

anyway
ne olursa olsun

Ne olursa olsun gitmek istemedim. - I didn't want to go anyway.

anyway
yine de

Tom iyi hissetmiyordu ama yine de işe gitti. - Tom didn't feel well, but he went to work anyway.

Tom ondan hoşlanmadı ama yine de onu satın aldı. - Tom didn't like it, but he bought it anyway.

anyway
yine de/neyse
anyway
dalgacı bir şekilde
anyway
dikkatsizce
anyway
hangi şartlar altında olursa olsun
anyway
ne ise
English - English
anyway
at any rate, in any event; in any way, anyhow
Favorites