Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.
- The accident arose from a simple mistake.
Aniden bir sorun ortaya çıktı.
- A problem immediately arose.
En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.
- The earliest civilizations arose in Mesopotamia.
Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.
- Confusion arose from the accident.
Bu yanlış anlama nasıl ortaya çıktı?
- How did this misunderstanding ever arise?
Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
- The problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.