His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
- Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
It was stupid of you to believe in him.
- Ona inanmakla aptallık ettin.
Everything too stupid to say is sung.
- Söylenemeyecek kadar aptalca olan her şey söylenir.
They said the deal was foolish.
- Onlar anlaşmanın aptalca olduğunu söyledi.
You've acted foolishly and you will pay for it.
- Aptalca davrandın,bunun hesabını ödeyeceksin.
A fool and his money are soon parted.
- Aptal ve parası çabuk ayrılırlar
A fool and his money are soon parted.
- Aptal parasının kıymetini bilmez.
I thought you were a dummy.
- Ben senin bir aptal olduğunu düşünüyordum.
His boyfriend is an idiot.
- Onun erkek arkadaşı aptal.
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
You're not an innocent girl, are you?
- Sen aptal bir kız değilsin, değil mi?
He is the dumbest kid in the class.
- Sınıfta en aptal çocuktur.
The world is full of dumb people.
- Dünya aptal insanlarla dolu.
Tom does do some goofy things.
- Tom bazı aptalca şeyler yapıyor.
Tom looks really goofy today.
- Tom bugün gerçekten aptal görünüyor.
This imbecile has sharp teeth.
- Bu aptalın keskin dişleri var.
It's better to be alone than with some dumbass by your side.
- Yalnız olmak yanında birkaç aptalla birlikte olmaktan daha iyidir.
What do you say we ditch this bozo and have some fun?
- Bu aptaldan kurtulup biraz eğlenmeye ne dersiniz?
He's a twat. I can't listen to his nonsense anymore.
- O bir aptal. Onun saçmalıklarını artık dinleyemem.
Tom is by no means unintelligent. He is just lazy.
- Tom asla aptal değildir, O sadece tembeldir.
Get your ass over here, you idiot!
- Çabuk buraya gel, seni aptal!
It would be crazy to do that.
- Onu yapmak aptalca olurdu.
If my parents find out you came over, they could do something crazy.
- Ebeveynlerim geldiğini öğrenirlerse aptalca bir şey yapabilirler.
The people all praised the emperor's clothes without telling him the truth so as not to seem stupid, until a little boy said, The emperor is naked!
- İnsanların hepsi küçük bir çocuk İmparator çıplak! deyinceye kadar aptal görünmemek için ona gerçeği söylemeden imparatorun giysilerini övdü.
Television gets us stupid. Televizyon bizi aptallaştırıyor.
Is it hard to fool you?
- Seni aptal yerine koymak zor mu?
Worse than a simple fool is a fool believing himself intelligent.
- Kendini zeki sanan bir aptal, basit bir aptaldan daha kötüdür.
I am not so simple as to believe that.
- Ona inanacak kadar aptal değilim.
It sounds a bit goofy.
- O biraz aptal görünüyor.
Tom looks really goofy today.
- Tom bugün gerçekten aptal görünüyor.
Internet comments are generally idiotic.
- İnternet yorumları genellikle aptalca.
It's the most idiotic thing I've seen in my life.
- Bu, hayatımda gördüğüm en aptalca şey.
Tom is obviously a jerk.
- Tom açıkçası bir aptal.
Tom called me a stupid jerk.
- Tom bana aptal pislik derdi.