English - Turkish
Definition of an organisation granted authority to enforce the law in English Turkish dictionary
- police
- polis
Polis adamın peşinde.
-The police are after the man.
Polis bir adamla sokakta konuştu.
-The policeman spoke to a man on the street.
- police
- denetlemek
- police
- sakçı denetiminde bulundurmak
- police
- sakçılar
- police
- kontrol etmek
- police
- polis kuvvetiyle güvenliği sağlamak
- police
- i., çoğ. polisler, polis memurları. f
- police
- polis vasıtasıyla düzeni sağlamak
- police
- {f} garnizonu temiz tutmak
- police
- {f} kontrol altında tutmak
- police
- inzibat memurları
- police
- polis idaresi
- police
- {f} polislerle güvenliği sağlamak
- police
- (fiil) polislerle güvenliği sağlamak, güvenliği sağlamak, yönetmek, kontrol altında tutmak, garnizonu temiz tutmak
- police
- {i} nöbet
Polis o gün nöbetçiydi.
-The policeman was on duty on that day.
- police
- polis tayin etmak
- police
- {f} yönetmek
- police
- emniyet amirliği dairesi
Related Terms
English - English
Definition of an organisation granted authority to enforce the law in English English dictionary
- police
an organisation granted authority to enforce the law
Hyphenation
an or·ga·ni·sa·tion granted au·tho·ri·ty to en·force the lawTurkish pronunciation
ın ôrgınîzeyşın gräntıd ıthôrıti tı enfôrs dhi lôPronunciation
/ən ˌôrgənəˈzāsʜən ˈgrantəd əˈᴛʜôrətē tə enˈfôrs ᴛʜē ˈlô/ /ən ˌɔːrɡənɪˈzeɪʃən ˈɡræntəd əˈθɔːrətiː tə ɛnˈfɔːrs ðiː ˈlɔː/
Resimler
Favorites