Kadınlara yardımcı olmayı sürdürmek istiyorum.
 - I want to continue to help women.
Devam etmekten başka seçeneğimiz yok.
 - We have no options but to continue.
Gezisine gizlice devam etmek zorunda kaldı.
 - He had to continue his trip in secret.
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.
 - Prices will continue to rise.
Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.
 - Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone.
Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü.
 - Tom continued his relationship with that married woman.
Yüksek lisans okulunda çalışmalarını sürdürdü.
 - He continued his studies at graduate school.