an independent chunk of data sent over the wires of a network

English - Turkish

Definition of an independent chunk of data sent over the wires of a network in English Turkish dictionary

Related Terms

frame

çerçeve

Bunlar hoş çerçeveli iki resimdir. - These are two pictures with a nice frame.

Onun küçük bir çerçevesi vardır. - He has a small frame.

frame

{i} yapı

Onun dev gibi yapısı tarafından cüceleştim. - I was dwarfed by his gigantic frame.

Bütün iskelet demirden yapıldı. - The whole framework was made of iron.

frame

argo yalan yere suç yüklemek

frame

{i} çizgi roman

frame

(Askeri) KARE, FİLM KARESİ: Seri halindeki fotoğraflardan herhangi biri

frame

mizaç

frame

(Tıp) çevrelemek

frame

çerçevelemek

frame

gövde

frame

uydurma kanıtlarla suçsuz birini suçlu göstermek ya da mahkum ettirmek

frame

(Denizcilik) Posta

frame

(Mühendislik) iskelet, çerçeve, şasi, gövde

frame

(Havacılık) Bir hava ya da deniz aracının iskeleti, kaburga

frame

{f} ifade etmek

frame

{i} çerçeve; (pencereye/kapıya ait) kasa; telaro

frame

(Tekstil) germe makinesi

frame

{i} (binaya ait) iskelet, karkas

frame

{i} (vücuda ait) bünye, yapı

frame

{f} iş çevirmek

frame

(İnşaat) şasi çerçevesi

English - English

Definition of an independent chunk of data sent over the wires of a network in English English dictionary

frame

Hyphenation

an in·de·pend·ent chunk of da·ta sent over the wires of a net·work

Turkish pronunciation

ın îndîpendınt çʌngk ıv deytı sent ōvır dhi wayrz ıv ı netwırk

Pronunciation

/ən ˌəndəˈpendənt ˈʧəɴɢk əv ˈdātə ˈsent ˈōvər ᴛʜē ˈwīrz əv ə ˈnetˌwərk/ /ən ˌɪndɪˈpɛndənt ˈʧʌŋk əv ˈdeɪtə ˈsɛnt ˈoʊvɜr ðiː ˈwaɪrz əv ə ˈnɛtˌwɜrk/