an event that is adverse; calamity

listen to the pronunciation of an event that is adverse; calamity
English - Turkish

Definition of an event that is adverse; calamity in English Turkish dictionary

adversity
zorlu sıkıntı
adversity
düşkünlük
adversity
sıkıntı

Çok sıkıntımız vardı. - We've had a lot of adversity.

O sıkıntıyla karşılassa bile gülümsemeyi sürdürür. - She carries on smiling even in the face of adversity.

adversity
{i} sıkıntılı bir durum/zaman
adversity
{i} güçlük

Güçlüklerle cesaretle yüzleş. - Face adversity with courage.

adversity
{i} şanssızlık
adversity
üzgü
adversity
güçlük,zıtlık
adversity
çapraşık durum
adversity
{i} zorluk

Tom'un zorlukla mücadeledeki cesareti, çevresindeki kişilere bir ilhamdır. - Tom's courage in dealing with adversity is an inspiration to those around him.

English - English
adversity
event that is adverse; calamity
adversity
an event that is adverse; calamity
Favorites