an army; a number of men gathered for war

listen to the pronunciation of an army; a number of men gathered for war
English - Turkish

Definition of an army; a number of men gathered for war in English Turkish dictionary

host
{f} evsahipliği yapmak
host
(Bilgisayar) ana makine
host
(Bilgisayar) ana sistem
host
barındırmak
host
(Bilgisayar,Tıp) konak

Tom konakta savurgan bir partiye ev sahipliği yaptı. - Tom hosted an extravagant party at his mansion.

host
konuk ağırlamak
host
sunucu

En sevdiğiniz geç gece talk-show sunucusu kim? - Who's your favorite late night talk show host?

Yeni televizyon sunucusu biraz sert. - The new TV host is a little rigid.

host
ev sahibi

O, en hoş bir parti için, ev sahibine teşekkür etti. - He thanked his host for a most enjoyable party.

Olimpiyatların ev sahibi ülkesi 1992'de İspanya'dır. - Spain is the host country for the Olympics in 1992.

host
ev sahibi,v.ev sahipliği yap: n.ev sahibi
host
{f} ev sahipliği yapmak, ağırlamak, konuk etmek; davet vermek
host
ev sahip

Japonya Olimpiyatlara kaç kez ev sahipliği yaptı? - How many times has Japan hosted the Olympics?

Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar. - The Johnsons are very sociable people, who enjoy hosting parties often.

host
okunmuş ekm
host
{i} ev sahibi; davet veren kimse
host
(Tıp) Diğer bir organizmayı içinde veya üzerinde, parazit olarak barındıran canlı, hastalık etkenini besleyen hayvan veya insan, konakçı
host
ev sahipliği yap

Partiye Dan tarafından ev sahipliği yapıldı. - The party was hosted by Dan.

Partiye kim ev sahipliği yapacak? - Who will host the party?

host
eski ordu
host
(Tıp) Doku naklinde kendisine gref uygulanan kişi
host
bazı Hıristiyan kiliselerinde Aşayı Rabbani ayininde takdis edilen ekmek
host
{f} sunuculuk yapmak
English - English
host