Good evening, how are you?
- İyi akşamlar, nasılsın?
We arrived here at six yesterday evening.
- Buraya dün akşam altıda geldik.
It will get dark earlier this evening, as it is raining.
- Yağmur yağdığı için hava bu akşam daha erken kararacak.
I have to be home tonight before it gets dark.
- Bu akşam hava kararmadan önce evde olmak zorundayım.
He is always working from morning till night.
- O her zaman sabahtan akşama kadar çalışıyor.
Tom didn't have dinner last night.
- Tom dün akşam akşam yemeği yemedi.
Tom gets home after 10:00 p.m. every day except Sunday.
- Tom Pazar hariç her gün akşam 10:00' dan sonra eve gelir.
We were arriving in Chicago at 9:00 p.m.
- Akşam 09:00'da Chicago'ya varıyorduk.
Good evening, how are you?
- İyi akşamlar, nasılsın?
We arrived here at six yesterday evening.
- Buraya dün akşam altıda geldik.
We're going to visit the Sun. But in the cool of evening!
- Biz güneşe gideceğiz, ama akşam serinliğinde gideceğiz!
There is usually a cool breeze here in the evening.
- Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.
Mother insists that we should be home by seven in the evening.
- Anne akşam yedide evde olmamız gerektiğinde ısrar ediyor.
Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz.
- Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz.