English - Turkish
Definition of adding emphasis or force in English Turkish dictionary
- intensive
- yoğun
Tom hâlâ yoğun bakımda.
-Tom is still in intensive care.
Ben kısa bir süre için daha yoğun egzersiz yapmaya başladım.
-I've started exercising more intensively for a shorter amount of time.
- intensive
- {s} şiddetli
- intensive
- yoğunlaştırılmış
- intensive
- tedrici aşılama suretiyle tedaviye intensive care unit hastaya çok yönden bakım imkânı veren hastane tertibatı
- intensive
- (Tıp) intansif
- intensive
- entansif
- intensive
- {s} aşırı
- intensive
- {s} pekiştirmeli
- intensive
- (Tıp) Kuvvetli, şiddetli
- intensive
- dar bir sahada çok mahsul yetiştirmeye vesile olan
- intensive
- bir noktada toplanmış
Related Terms
English - English
Definition of adding emphasis or force in English English dictionary
- intensive
adding emphasis or force
Hyphenation
adding em·pha·sis or forceTurkish pronunciation
ädîng emfısıs ır fôrsPronunciation
/ˈadəɴɢ ˈemfəsəs ər ˈfôrs/ /ˈædɪŋ ˈɛmfəsəs ɜr ˈfɔːrs/
Resimler
History
Favorites