English - Turkish
Definition of adapted; fit; suited; suitable in English Turkish dictionary
- adapt
- {f} uyarlamak
Sadece uyarlamak zorundasın.
-You just have to adapt.
- adapt
- adapte etmek
- adapt
- adapte olmak
- adapt
- uyarlama
Kendini yeni çevresine uyarlamaya çalıştı.
-He tried to adapt himself to his new surroundings.
Çevirilerde uyarlamalar olmalıdır.
-There must be adaptations in translations.
- adapt
- uyumlandırmak
- adapt
- intibak ettirmek
- adapt
- alışmak
- adapt
- bağdaştırmak
- adapt
- uydurmak
- adapt
- uyarla
Bu film, bir roman uyarlamasıdır.
-This film is an adaptation of a novel.
Bu oyun romandan uyarlanmıştır.
-This play was adapted from the novel.
- adapt
- intibak eden ve ettiren şey veya kimse
- adapt
- intibak edebilen adapter adaptör
- adapt
- (fiil) adapte etmek, uydurmak, uyarlamak, uymakalıntı yapmak, aktarmak
- adapt
- {f} aktarmak
- adapt
- adaptable uysal
- adapt
- adapte et
Kendisini yeni çevresine adapte etmeyi zor buldu.
-She found it was difficult to adapt herself to her new surroundings.
Biz bu yeni koşullara planımızı adapte etmeliyiz.
-We must adapt our plan to these new circumstances.
- adapt
- edeb adapte etmek
- adapt
- intibak etmek
Related Terms
English - English
Definition of adapted; fit; suited; suitable in English English dictionary
- adapt
adapted; fit; suited; suitable
Hyphenation
adapted; fit; suited; sui·ta·blePronunciation
Resimler
History
Favorites