Siyasal etkinlikte bulunmak için zamanım yok.
- I have no time to engage in political activity.
Bayan Tanaka, yeni öğretmen, Japoncayı haftada iki kez ilgili öğrencilerine müfredat dışı etkinlik olarak öneriyor.
- Mrs. Tanaka, the new teacher, is offering Japanese as an extra curricular activity twice a week to interested students.
Televizyon izlemek pasif bir faaliyettir.
- Watching TV is a passive activity.
O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.
- She devoted herself to the volunteer activity.
Senin gözde etkinliğin nedir?
- What's your favorite activity?
Favori yaz etkinliğin nedir?
- What's your favorite summer activity?
Tatoeba, yalnızca imajını kötülemek ve faaliyetini aşağılamak isteyenleri işbirlikçi olarak kabul etmemeli.
- Tatoeba should not admit as collaborators those who only wish to denigrate its image and demean its activity.
Tom hiçbir beyin aktivitesi işareti göstermiyor.
- Tom is showing no signs of brain activity.
Neden odun kesmekten büyük zevk alan bu kadar çok insan olduğunu biliyorum. Bu aktivitede sonuçları hemen anında görürsünüz. -- Albert EINSTEIN
- I know why there are so many people who love chopping wood. In this activity one immediately sees the results. -- Albert EINSTEIN
Dünya yüzeyi volkanik aktivite nedeniyle yükseldi.
- The surface of the earth rose due to the volcanic activity.
İş faaliyetlerimizi güçlendirmemiz için bunu yeniden organize etmeliyiz.
- We need to reorganize it in order to strengthen our business activities.
Yasa dışı faaliyetlere karışmam.
- I don't engage in illegal activities.
Her türlü grup etkinlikleri vardı.
- There were all sorts of group activities.
Birçok okul etkinliklerine katılır.
- She takes part in many school activities.
Okuldan sonra müfredat dışı aktivitelerimiz var.
- We have extracurricular activities after school.
O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.
- He enjoys engaging in macabre activities such as dissecting animal corpses and stalking people on the street at night.
Pit row was abuzz with activity.
Quilting can be a fun activity.
The activity for the morning was a walk to the store.
... there is prosperity. There is science, there's entertainment, there's economic activity. ...
... due to disappear sunday due to emotions and this activity ...