Adımına dikkat et, yoksa bagajda yoculuk yapacaksın.
- Watch your step, or else you will trip on the baggage.
Gezilerinde çok bagaj taşımaz.
- He doesn't carry much baggage on his trips.
O bencil bir kadındır.
- She is a selfish woman.
İran, Amerikalı kadının serbest bırakılmasını engelliyor.
- Iran balks at release of American woman.
Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı.
- He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve.
O, karısını terk etti ve yarı yaşında bir kadınla aşk hayatı yaşıyor.
- He left his wife and shacked up with a woman half her age.
Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
- My wife Lidia is a beautiful, clever woman.
Şu kadını görüyor musun? O benim eşim.
- Do you see that woman? She's my wife.
Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
- My wife Lidia is a beautiful, clever woman.
Bu mektup yaşlı bayanadır.
- This letter is to the old woman.
Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir.
- It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.
Ev kadınların dünyasıdır, dünya erkeklerin evidir.
- The home is the woman's world, the world is the man's home.
Kyoko benim için valizimi taşıyacak kadar yeterince kibardı.
- Kyoko was kind enough to carry my baggage for me.
Benim yalnızca bu valizim var.
- I only have this baggage.
DA: You faggot, you; don't let on you don't know.
... of meeting people across the country. I was in Dayton, Ohio, and a woman grabbed my arm, ...
... fact employers should be able to make the decision as to whether or not a woman gets ...