a type of fish

listen to the pronunciation of a type of fish
English - Turkish

Definition of a type of fish in English Turkish dictionary

fish
(deyim) derya kuzusu
fish
(Hayvan Bilim, Zooloji) balıklar

Balıklar bugün ısırmıyorlar. - The fish aren't biting today.

Bu gölde çeşitli balıklar var. - This lake abounds in various kinds of fish.

eel
yılanbalığı

Hoverkraftım yılanbalığı dolu. - My hovercraft is full of eels.

fish
balık tutmak

Burada balık tutmak yasaktır. - Fishing is prohibited here.

Hobilerim balık tutmak ve televizyon izlemektir. - My hobbies are fishing and watching television.

fish
{f} balık avla

Benimle balık avlamaya gel. - Come fishing with me.

Tom, oldukça sık balık avlamaya gider. - Tom goes fishing quite often.

eel
{i} (çoğ. --s/eel) yılanbalığı
eel
Ophidium barbatum sand eel ku
eel
yılana benzer uzun balık
eel
(isim) yılanbalığı
eel
eelworm sirke kurdu cusk eel kayış balığı
eel
yılan balığı

Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan! - The politician is as slippery as an eel!

Suda bir yılan balığı var. - There is an eel in the water.

eel
zostera eelskin yılan balığı derisi veya buna benzer şey
fish
içinde balık avlamak
fish
seren berkitmek
fish
balıkbal
fish
up veya out ile arayıp
fish
{f} balık tutmak, balık avlamak
type of fish
lüfer
type of fish
levrek