a type of fish

listen to the pronunciation of a type of fish
الإنجليزية - التركية

تعريف a type of fish في الإنجليزية التركية القاموس.

fish
(deyim) derya kuzusu
fish
(Hayvan Bilim, Zooloji) balıklar

Bu gölde çeşitli balıklar var. - This lake abounds in various kinds of fish.

O, balıklar hakkında o kadar şeyi nasıl öğrendi? - How did she get to know so much about fish?

eel
yılanbalığı

Hoverkraftım yılanbalığı dolu. - My hovercraft is full of eels.

fish
balık tutmak

Güzel bir gün ve canım balık tutmak istiyor. - It is a fine day and I feel like going fishing.

Burada balık tutmak yasaktır. - Fishing is prohibited here.

fish
{f} balık avla

Benimle balık avlamaya gel. - Come fishing with me.

Balık avlamak için göllere gidiyor musun? - Do you go fishing on the lakes?

eel
{i} (çoğ. --s/eel) yılanbalığı
eel
Ophidium barbatum sand eel ku
eel
yılana benzer uzun balık
eel
(isim) yılanbalığı
eel
eelworm sirke kurdu cusk eel kayış balığı
eel
yılan balığı

Geçen hafta yakaladığım yılan balığı hâlâ canlı. - The eel I caught last week is still alive.

Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan! - The politician is as slippery as an eel!

eel
zostera eelskin yılan balığı derisi veya buna benzer şey
fish
içinde balık avlamak
fish
seren berkitmek
fish
balıkbal
fish
up veya out ile arayıp
fish
{f} balık tutmak, balık avlamak
type of fish
lüfer
type of fish
levrek
الإنجليزية - الإنجليزية
fish
sturgeon
eel
shark
type of fish
{i} bonefish
type of fish
{i} brill
type of fish
skate
type of fish
{i} wrasse
type of fish
{i} greenling
type of fish
{i} tarpon
type of fish
hake
type of fish
{i} chub
type of fish
{i} bream
type of fish
{i} bonito
type of fish
{i} bluefish
type of fish
{i} cod
a type of fish

    التركية النطق

    ı tayp ıv fîş

    النطق

    /ə ˈtīp əv ˈfəsʜ/ /ə ˈtaɪp əv ˈfɪʃ/
المفضلات