a substance possessing or reputed to possess curative or remedial properties

listen to the pronunciation of a substance possessing or reputed to possess curative or remedial properties
English - Turkish

Definition of a substance possessing or reputed to possess curative or remedial properties in English Turkish dictionary

medicine
tıp

Oğlum tıp öğrenimi için Amerika'ya gitti. - My son has gone to America to study medicine.

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor. - Recent advances in medicine are remarkable.

medicine
{i} ilaç

O, eczanede ilaç satıyor. - She sells medicine in the pharmacy.

Bana ilaç gerekiyor. Eczane nerede? - I need medicine. Where is the pharmacy?

medicine
{i} doktorluk

Babam doktorluk uygulaması yapmaktadır. - My father practices medicine.

O doktorluktan men edildi. - He was banned from practising medicine.

medicine
(Tıp) Tıp (ilmi), tababet, hekimlik
medicine
em
medicine
katlanmak
medicine
sağlımbilim
medicine
hekimlik
medicine
afsun
medicine
ilaçla tedavi etmek
medicine
ilaç vermek
medicine
{i} büyü

Büyükanne, Çin ilaçlarının en iyi olduğuna inanıyor. - Grandmother believes that Chinese medicines are the best.

Ecza dolabında büyük bir şişe aspirin var. - There's a big bottle of aspirin in the medicine cabinet.

medicine
ilmi
medicine
ilkel insanlar arasında büyü
medicine
medicine ball jimnastikte kullanılan iri ve ağırcamedicine dance Kızılderililer arasıda dini bir dansı
medicine
{i} sihirbazlık
English - English
medicine
a substance possessing or reputed to possess curative or remedial properties

    Hyphenation

    a sub·stance possessing or re·put·ed to pos·sess cur·a·tive or re·me·di·al properties

    Turkish pronunciation

    ı sʌbstıns pızesîng ır ripyutıd tı pızes kyûrıtîv ır rîmidiıl präpırtiz

    Pronunciation

    /ə ˈsəbstəns pəˈzesəɴɢ ər rēˈpyo͞otəd tə pəˈzes ˈkyo͝orətəv ər rəˈmēdēəl ˈpräpərtēz/ /ə ˈsʌbstəns pəˈzɛsɪŋ ɜr riːˈpjuːtəd tə pəˈzɛs ˈkjʊrətɪv ɜr rɪˈmiːdiːəl ˈprɑːpɜrtiːz/
Favorites