doktorluk

listen to the pronunciation of doktorluk
Turkish - English
medicine

My father practices medicine. - Babam doktorluk uygulaması yapmaktadır.

He was banned from practising medicine. - O doktorluktan men edildi.

practice

My father practices medicine. - Babam doktorluk uygulaması yapmaktadır.

doctorship
(Argo) doctoring
doctorate; profession of a doctor
profession of a doctor
doctoral
physic
doktor
doctor

Mr. Tanaka is a doctor, isn't he? - Bay Tanaka bir doktor, değil mi?

He is no good as a doctor. - Doktor olarak iyi değil.

doktorluk ile ilgili
doctoral
doktorluk kepi
doctoral cap
doktorluk stajı
internship
doktorluk sınavını geçmek
qualify as a doctor
doktorluk yapmak
doctor
doktor
doc

Mr. Tanaka is a doctor, isn't he? - Bay Tanaka bir doktor, değil mi?

Doctors refused to perform a second operation. - Doktorlar ikinci operasyonu uygulamayı reddettiler.

doktor
physician

More and more physicians have begun to use the new medicines. - Gittikçe daha fazla doktor yeni ilaçlar kullanmaya başladı.

I want to be a physician in the future. - Gelecekte doktor olmak istiyorum.

doktor
medic

The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor. - Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.

Tom decided that it wasn't necessary to take the medicine the doctor had given him. - Tom doktorun ona verdiği ilacı almanın gerekli olmadığına karar verdi.

doktor
(kötü) leech
doktor
medico
doktor
healer
doktor
dr
doktor
therapist

The therapist is treating the patient for a back injury. - Doktor hastayı bir sırt yaralanması için tedavi ediyor.

doktor
healthcare provider
doktor
(Argo) sawbone
doktor
practitioner
doktor
(Kısaltma) m.d
doktor
(Tıp) medical doctor

My youngest sister is a teacher, my oldest one, a medical doctor. - Benim en küçük kız kardeşim bir öğretmendir, en büyük kardeşim ise bir tıp doktorudur.

Tom has a bright career as a medical doctor. - Bir tıp doktoru olarak Tom'un parlak bir kariyeri var.

doktor
resident physician
doktor
physician, doctor
doktor
doctor, person with a doctorate
doktor
doctor; physician
doktor
sawbones
sahte doktorluk
quackery
Turkish - Turkish
Hekim olma durumu, hekimlik, tabiplik: "Küçükken beraber doktorluk oynardık, siz doktor olurdunuz."- P. Safa
Hekim olma durumu, hekimlik, tabiplik
Doktor
hekim
doktor
Bir fakülteyi veya bir yüksek okulu bitirdikten sonra belli bir bilim dalında en yüksek öğrenim basamağına vardığını, geçirdiği özel sınavla ve başarılı bir eserle gösterenlere verilen akademik unvan
doktor
Tıp öğrenimi görerek diploma aldıktan sonra, hastalıklara tanı koyarak tedavi yetkisi olan kimse
doktorluk
Favorites