English - Turkish
Definition of a record of a work in a catalog of list; the heading chosen for this record in English Turkish dictionary
- entry
- {i} giriş
Senin bir giriş biletin var.
-You have an entry ticket.
Dün bloğa bir giriş postaladı.
-She posted an entry to the blog yesterday.
- entry
- {i} girdi
- entry
- (Avcılık) baskın
- entry
- yarışmacı
- entry
- giriş yeri
- entry
- geçit
- entry
- (Bilgisayar) öğe
- entry
- {i} girme
Evde zorla girme işaretleri yoktu.
-There were no signs of forced entry in the house.
- entry
- Varlık
- entry
- {i} antre
- entry
- {i} katılma
- entry
- geminin manifestosunu verip gümrüğe giriş kaydı yaptırma entrywaymethal
- entry
- {i} kayıt
- entry
- {i} madde
- entry
- (isim) giriş, antre, girme, kalem, kapı, sahneye çıkma, katılma, girdi, madde, kayıt
- entry
- sahip olarak mülke girme
- entry
- {i} kapı
- entry
- {i} sahneye çıkma
- entry
- girilecekdouble entry çifte kayıt usulu
Related Terms
a record of a work in a catalog of list; the heading chosen for this record
Hyphenation
a rec·ord of a work in a ca·ta·log of list; the head·ing cho·sen for this rec·ordPronunciation
Resimler
Favorites