a player who runs the bases

listen to the pronunciation of a player who runs the bases
English - Turkish

Definition of a player who runs the bases in English Turkish dictionary

runner
{i} atlet

O elinden geleni yaptı ama kısa sürede böyle bir hızlı atlet ile rekabet edemeyeceğini gördü. - He did his best but soon saw that he could not compete with such a fast runner.

Atlet koşu parkurunda koşuyor. - The runner is running on the running track.

runner
(Askeri) yaya haberci
runner
(Ticaret) müteahhit
runner
(Ticaret) akar
runner
ayakçı
runner
kirişleme
runner
kızak demiri
runner
{i} haberci
runner
{i} (Botanik) sürüngen sap
runner
{i} koşucu

Tony hızlı bir koşucu. - Tony is a fast runner.

Bu kuşlar iyi uçmaz ama harika koşuculardır. - These birds don’t fly well but they are excellent runners.

runner
{i} İng., k.dili. çalıfasulyesi
runner
{i} palanga ipi
runner
{i} yol halısı
runner
ray/filiz/ulak/koşucu
runner
(isim) koşucu, atlet, yarışçı, yarış atı, ulak, haberci, çığırtkan, dağıtıcı, kaçakçı, ray, çark, saban demiri, palanga ipi
runner
{i} ayak işlerini yapan kimse, ayakçı
runner
{i} dağıtıcı
runner
yerde kökler salarak uzanan bitki veya bu bitkinin sapı
runner
{i} çığırtkan
English - English
runner
a player who runs the bases

    Hyphenation

    a play·er who runs the bas·es

    Turkish pronunciation

    ı pleyır hu rʌnz dhi beysiz

    Pronunciation

    /ə ˈplāər ˈho͞o ˈrənz ᴛʜē ˈbāsēz/ /ə ˈpleɪɜr ˈhuː ˈrʌnz ðiː ˈbeɪsiːz/
Favorites