a person who is rejected (from society or home)

listen to the pronunciation of a person who is rejected (from society or home)
English - Turkish

Definition of a person who is rejected (from society or home) in English Turkish dictionary

castaway
{i} deniz kazasına uğrayıp ıssız bir kıyıda mahsur kalan kimse
outcast
{i} toplum dışına itilmiş kimse; aforoz edilmiş/kovulmuş kimse
castaway
deniz kazazedesi
castaway
kazazede
ishmael
İsmail peygamber. Hz. İsmail
castaway
çürüğe çıkarılmış
castaway
akıntıyla sürüklenen
castaway
kazazede reddedilmiş kimse veya şey
castaway
serseri
castaway
atılmış
castaway
reddedilmiş
castaway
{i} reddedilmiş şey
castaway
değersiz diye atılmış
castaway
{i} kazazede (gemi)
castaway
{i} reddedilmiş kimse
ishmael
İsmail
outcast
{s} toplumdan kovulmuş
outcast
{i} serseri

O insanlar arasında kendimi bir serseri gibi hissettim. - I felt like an outcast among those people.

Bir serseri olmak istemiyorum. - I don't want to be an outcast.

outcast
{s} kimsesiz

Hem Tom hem de Mary kendilerini kimsesiz gibi hissettiler. - Tom and Mary both felt like outcasts.

English - English
castaway
pariah
ishmael
outcast
a person who is rejected (from society or home)
Favorites