Cumhuriyetçi Parti'de faaliyet gösterdi.
 - He became active in the Republican Party.
Fadıl, Facebook'ta faaldir.
 - Fadil is active on Facebook.
Ben, yeni görevinde aktif bir rol alacağından eminim.
 - I am sure you will take an active role in your new position.
Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
 - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
Borsa çok hareketlidir.
 - The stock market is very active.
Liisa aktif ve enerjik bir genç kadın.
 - Liisa is an active and energetic young woman.