Tom bir kara mayını tarafından öldürüldü.
- Tom was killed by a land mine.
Fadıl bir mayın tarlasına girdi.
- Fadil walked into a minefield.
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.
- There is a fundamental difference between your opinion and mine.
Bir maden değerli madenleri bulduğun yerdir.
- A mine is where you find precious minerals.
Bu bölge, değerli madenler üretir.
- This region produces precious minerals.
Yanımda her zaman bir şişe maden suyu taşırım.
- I always carry a bottle of mineral water with me.
Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.
- The patient's lung tissue was damaged from years of working in a coal mine.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Senin fikirlerin benimkinden farklı.
- Your ideas are different from mine.
İl, maden kaynaklarınca zengindir.
- The province is rich in mineral resources.
Meyve ve sebzeler vitamin, mineral ve lif için iyi bir kaynaktır.
- Fruit and vegetables are a good source of vitamins, minerals and fibre.
Aminler azotlu bileşiklerdir.
- Amines are nitrogenous compounds.
Onlar bu kasabada 350 yıldır demir çıkardılar.
- They mined iron in this town for 350 years.
Eğer senin cevabın doğruysa bundan da şu sonuç çıkar ki benim ki yanlış.
- If your answer is correct, it follows that mine is wrong.
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
Crater of Diamonds State Park is the only place in the world where visitors can mine their own diamonds.
We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.
... A good friend of mine is in town for I/O. And I thought we ...
... face a lot of mine ...