O her sabah koşmaya gider.
 - He goes running every morning.
O her sabah koşmaya gider.
 - She goes running every morning.
Tom benzini biten arabasını terk etti ve yürümeye başladı.
 - Tom abandoned his car that had run out of gasoline and started walking.
Köpek koşmaya başladı.
 - The dog began to run.
Yarışı koştuktan sonra, Jane iki bardak arpa çayı içti.
 - Having run the race, Jane had two glasses of barley tea.
Tom sınıf başkanlığı için adaylığını koymak istiyor.
 - Tom wants to run for class president.
O, başkanlığa adaylığını koymak istiyor.
 - He wants to run for President.
Yarışta koştuktan sonra bitkindim.
 - I was exhausted after running the race.
Bayrak yarışında Yankiler fark atıyorlar.
 - The Yankees are running away with the pennant race.
I have a run in my stocking.