a level of quality

listen to the pronunciation of a level of quality
English - Turkish

Definition of a level of quality in English Turkish dictionary

rate
{i} oran

Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı. - Falling interest rates have stimulated the automobile market.

Aylık oran ne kadardır? - How much is the monthly rate?

rate
{i} değer

Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer. - The value of the dollar declines as the rate of inflation rises.

Bunu nasıl değerlendirirdin? - How would you rate that?

rate
{i} hız

Onun senkronizasyon hızı arzulanan bir şey bırakmadı. - His synchronizing rate left nothing to be desired.

Saatte üç mil hızla yürüdüler. - They walked at the rate of three miles an hour.

rate
{f} sınıflandırmak
rate
farzetmek
rate
(Bilgisayar) faiz_oranı

Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor. - He lends money at a high rate of interest.

rate
değerini tahmin etmek
rate
olarak değerlendirmek
rate
nispet
rate
gözü ile bakmak
rate
{f} fiyat belirlemek
rate
{i} derece
rate
{i} değer, fiyat, ücret: hourly rate saat başına
rate
{f} layık olmak
rate
{i} belediye vergisi (İng.)
rate
mülk vergisi
rate
{f} sayılmak
rate
{f} hak etmek
rate
{i} bedel
English - English
rate
a level of quality

    Hyphenation

    a lev·el of qua·li·ty

    Turkish pronunciation

    ı levıl ıv kwälıti

    Pronunciation

    /ə ˈlevəl əv ˈkwälətē/ /ə ˈlɛvəl əv ˈkwɑːlətiː/
Favorites