a legislator who presides over a committee meeting or a session

listen to the pronunciation of a legislator who presides over a committee meeting or a session
English - Turkish

Definition of a legislator who presides over a committee meeting or a session in English Turkish dictionary

chair
başkan! (parlemento)
chair
ray yatağı
chair
mevki
chair
yönetmek
chair
profesörlük makamı
chair
iskemle

Sadece bir iskemle vardı. - There was only one chair.

chair
başkan

Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti. - Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983.

Tom başkan olarak atanmayı beklemiyordu. - Tom didn't expect to be appointed chairman.

chair
(tren rayı) kalası tutturan metal nesne
chair
başkanlık yapmak
chair
(fiil) sandâlyeye oturtmak, makama geçirmek, yetki vermek, başkanlık etmek, yönetmek
chair
(isim) sandalye, iskemle, koltuk; makam, başkanlık makamı, kürsü; elektrikli sandalye; tahtırevan
chair
{i} elektrikli sandalye

Elektrikli sandalye bir dişçi tarafından icat edildi. - Electric chair was invented by a dentist.

chair
{i} başkanlık makamı

Barry Taylor'un ismi başkanlık makamı için ileri sürüldü. - Barry Taylor's name has been put forward for the post of chairman.

chair
{f} makama geçirmek
chair
{i} kurul başkanı, başkan
chair
take the chair başkanlık makamın
chair
{f} sandâlyeye oturtmak
chair
{i} tahtırevan
chair
{i} iskemle, sandalye
English - English
chair
a legislator who presides over a committee meeting or a session

    Hyphenation

    a leg·is·la·tor who presides over a com·mit·tee meet·ing or a ses·sion

    Turkish pronunciation

    ı lecısleytır hu prizaydz ōvır ı kımîti mitîng ır ı seşın

    Pronunciation

    /ə ˈleʤəsˌlātər ˈho͞o prēˈzīdz ˈōvər ə kəˈmətē ˈmētəɴɢ ər ə ˈsesʜən/ /ə ˈlɛʤəsˌleɪtɜr ˈhuː priːˈzaɪdz ˈoʊvɜr ə kəˈmɪtiː ˈmiːtɪŋ ɜr ə ˈsɛʃən/
Favorites