a legislator who presides over a committee meeting or a session

listen to the pronunciation of a legislator who presides over a committee meeting or a session
الإنجليزية - التركية

تعريف a legislator who presides over a committee meeting or a session في الإنجليزية التركية القاموس.

chair
başkan! (parlemento)
chair
ray yatağı
chair
mevki
chair
yönetmek
chair
profesörlük makamı
chair
iskemle

Sadece bir iskemle vardı. - There was only one chair.

chair
başkan

Tom başkan olarak atanmayı beklemiyordu. - Tom didn't expect to be appointed chairman.

Lütfen başkana hitap et! - Please address the chair!

chair
(tren rayı) kalası tutturan metal nesne
chair
başkanlık yapmak
chair
(fiil) sandâlyeye oturtmak, makama geçirmek, yetki vermek, başkanlık etmek, yönetmek
chair
(isim) sandalye, iskemle, koltuk; makam, başkanlık makamı, kürsü; elektrikli sandalye; tahtırevan
chair
{i} elektrikli sandalye

Elektrikli sandalye bir dişçi tarafından icat edildi. - Electric chair was invented by a dentist.

chair
{i} başkanlık makamı

Barry Taylor'un ismi başkanlık makamı için ileri sürüldü. - Barry Taylor's name has been put forward for the post of chairman.

chair
{f} makama geçirmek
chair
{i} kurul başkanı, başkan
chair
take the chair başkanlık makamın
chair
{f} sandâlyeye oturtmak
chair
{i} tahtırevan
chair
{i} iskemle, sandalye
الإنجليزية - الإنجليزية
chair
a legislator who presides over a committee meeting or a session

    الواصلة

    a leg·is·la·tor who presides over a com·mit·tee meet·ing or a ses·sion

    التركية النطق

    ı lecısleytır hu prizaydz ōvır ı kımîti mitîng ır ı seşın

    النطق

    /ə ˈleʤəsˌlātər ˈho͞o prēˈzīdz ˈōvər ə kəˈmətē ˈmētəɴɢ ər ə ˈsesʜən/ /ə ˈlɛʤəsˌleɪtɜr ˈhuː priːˈzaɪdz ˈoʊvɜr ə kəˈmɪtiː ˈmiːtɪŋ ɜr ə ˈsɛʃən/
المفضلات