a group of similar cells

listen to the pronunciation of a group of similar cells
English - Turkish

Definition of a group of similar cells in English Turkish dictionary

tissue
{i} doku

Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü. - The patient's lung tissue was damaged from years of working in a coal mine.

Bu doku geri dönüşümsüz hasar gördü. - This tissue has been irreversibly damaged.

tissue
{i} tuvalet kâğıdı

Tuvalet kağıdımız bitti, bu yüzden biraz almaya gitmem gerekiyor. - We're out of tissue paper, so I need to go buy some.

tissue
{i}
tissue
{i} ince kumaş
tissue
hayvan veya bitki dokularının organizma dışındaki bir ortam için de yaşatılması veya yetiştirilmesi
tissue
{i} ince kâğıt
tissue
{i} bir tür ince ambalaj kâğıdı
tissue
(Nükleer Bilimler) dokuma
a group of
bir grup
tissue
ince yumuşak kâğıt
tissue
kâğıt mendil

Kağıt mendili olan biri var mı? - Does anyone have a tissue?

Ben mektup kâğıdı, pul ve kâğıt mendil satın alıyorum. - I'm buying writing paper, stamps and some tissues.

a group of
bir gurup
tissue
f dokumak
tissue
(Diş Hekimliği) birlikte özel bir fonksiyon gösteren, benzer hücrelerden oluşan kitle
tissue
(Tıp) Doku, nesiç
tissue
(İnşaat) zar, ince dış örtü
tissue
(isim) doku, ince kumaş, ince kâğıt, kopya kağıdı, kâğıt mendil, kâğıt peçete, tuvalet kâğıdı, ağ
tissue
tissue culture biyol
tissue
(Tekstil) kumaş

Elbiselerinizi yıkamadan önce, kumaşlar için tüm ceplerinizi kontrol ettiğinizden emin olunuz. - Make sure you check all the pockets for tissues before washing your clothes.

tissue
ince tül kumaş
tissue
doku kül
English - English
tissue
a group of similar cells

    Hyphenation

    a group of si·mi·lar cells

    Turkish pronunciation

    ı grup ıv sîmılır selz

    Pronunciation

    /ə ˈgro͞op əv ˈsəmələr ˈselz/ /ə ˈɡruːp əv ˈsɪməlɜr ˈsɛlz/
Favorites