a grandmother.

listen to the pronunciation of a grandmother.
English - Turkish

Definition of a grandmother. in English Turkish dictionary

aunt
hala

Halası olduğunu düşündüğü kadın bir yabancıydı. - The woman who he thought was his aunt was a stranger.

Halamın üç çocuğu var. - My aunt has three children.

grandma
nine

Noel için nineme bir gömlek vereceğim. - I'll give grandma a shirt for Christmas.

aunt
teyze

Linda teyzesi Nancy'nin onu ziyaret etmek için geldiğini öğrendiği için aşırı heyecanlıydı. - Linda was wildly excited to learn that her aunt Nancy was coming to visit her.

Teyzeciğim kötü hissediyor. - My aunty is feeling sick.

aunt
{i} hala: She is my paternal aunt. O benim halam
aunt
{i} yenge: Aunt Aliye is my uncle's
aunt
{i} teyze: She is my maternal aunt. O benim teyzem
aunt
yenge

Sami yengesiyle birlikte yaşıyordu. - Sami lived with his aunt.

Annemin erkek kardeşinin karısı benim yengemdir. - My mother's brother's wife is my aunt.

aunt
bibi
aunt
eme
grandma
büyük anne

Büyük annem başına buyruk birisidir. - My grandma is a very independent person.

Ne yazık ki büyük annemin ne bir kümesi ne de bir motosikleti vardı. - I'm afraid my grandma neither has a henhouse nor a motorcycle.

grandma
büyükanne

Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir. - Sometimes, Grandma is more dangerous than the KGB.

Büyükannem sadece biraz çorba içti. - My grandma just drank a bit of soup.

grandma
i., k.dili. nine, büyükanne
grandma
{i} babaanne

Babaannem 75 yaşında. - My grandma is 75 years old.

Babaannem eğildi ve bir iğne ve iplik aldı. - My grandma stooped down and picked up a needle and thread.

grandma
(isim) anneanne, babaanne, büyükanne, nine
a grandmother.

    Hyphenation

    a grand·moth·er

    Videos

    ... My grandmother was like a 75 word per minute administrative assistant, and she was like ...
    ... You know, my grandmother, some of you know, helped to raise me. My grandparents did. My ...
Favorites