Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.
- The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt.
Tarla kır çiçekleriyle dolu.
- The field is full of wild flowers.
Tom'un çalışma alanı hukuktur.
- Tom's field of study is law.
Yüzlerce alan sel suları altında kaldı.
- Hundreds of fields were submerged in the flood.
Kate şimdi sahada çalışıyor.
- Kate is running in the field now.
O bizim beyzbol sahamızdır.
- That is our baseball field.
Yaralı askerler savaş alanında bırakıldı.
- The wounded soldiers were left in the field.
O benim çalışma alanım değil.
- That is not my field of work.
Benim çalışma alanım dilbilimdir.
- My field of study is linguistics.
Sığırlar kırsalda otlanıyorlar.
- Cattle were grazing in the field.
Kırsalda altı koyun vardı.
- There were six sheep in the field.
Şehrin yaklaşık 3 mil dışında 30 İngiliz dönümü arazim var.
- I own 30 acres of land about 3 miles out of town.
Benim emekliliğim için sekiz dönüm arazi satın aldım.
- I have purchased eight acres of land for my retirement.
Acre bir ölçü birimidir; Akra, Gana'nın başkentidir ve Acre, bir Brezilya eyaletidir.
- An acre is a unit of measurement; Accra, the capital of Ghana, and Acre, a Brazilian state.
Tom birkaç akre araziye sahiptir.
- Tom owns several acres of land.
Onlar bir Amerikan sahra hastanesine tahliye ediliyorlar.
- They are evacuated to an American field hospital.
Dünyada dağlar, ormanlar, tarım arazileri, hayvanlar ve insanlar vardır.
- Earth has mountains, forests, fields, animals and people.
Arazi güzel yeşil çimlerle kaplıdır.
- The field is covered in nice green grass.
Şehrin yaklaşık 3 mil dışında 30 İngiliz dönümü arazim var.
- I own 30 acres of land about 3 miles out of town.
Meralarda dolaşmayı severim.
- I like to roam about the fields.
Tom'un çalışma alanı hukuktur.
- Tom's field of study is law.
O benim çalışma alanım değil.
- That is not my field of work.
Bilgisayarlar her yeri işgal etti.
- Computers have invaded every field.
İnek çayırda otluyor.
- The cow is grazing in the field.
Tom Mary'nin Fransızcayı kimden öğrendiğini merak etmeye başladı.
- Tom began to wonder who Mary had learned French from.
Tom'un Fransızcayı nasıl öğrendiğini merak ediyorum.
- I wonder how Tom learned French.
soccer field.
The set of rational numbers, \mathbb{Q}, is the prototypical field.
gold field or goldfield.
He was an expert in the field of Chinese history.
She will field questions immediately after her presentation.
... watching obscure European track and field ...
... So that's a big difference but on the field, the level of ...