a fellow; a man

listen to the pronunciation of a fellow; a man
English - Turkish

Definition of a fellow; a man in English Turkish dictionary

cove
{i} koy

Tom arabasının üstüne bir kılıf koydu. - Tom put a cover over his car.

Ben gece motosikletimin üstüne bir kılıf koyduğumu sağlama alırdım. - I used to make sure I put a cover over my motorcycle at night.

cove
(Coğrafya,Teknik) körfezcik
cove
kişi
cove
(Mimarlık,Teknik) çukur

O çukur doldurulmalı, kapatılmamalı. - That hole should be filled, not covered.

cove
(Mimarlık) içbükey kemer
cove
{f} kovuk haline sok
cove
köy
cove
duvarın tavan veya yerle içbükey şekilde birleşmesi
cove
{i} ahbap
cove
{i} sığınak
cove
adam/koy
cove
{i} barınak
cove
{i} körfez
cove
{i} dik yamaçlarla çevrili koy/körfez/vadi
cove
{i} kemer
cove
koyak
cove
{i} kovuk
cove
oyuntu
English - English
cove
a fellow; a man
Favorites