English - Turkish
Definition of a dance figure in English Turkish dictionary
- figure
- {i} rakam
O, rakamları topladı.
-He added up the figures.
Tom rakamlarda hatasızdır.
-Tom is accurate at figures.
- figure
- {i} figür
Soldaki figür resmin bütünlüğünü bozuyor.
-The figure on the left spoils the unity of the painting.
O orantılı bir figüre sahiptir.
-She has a well-proportioned figure.
- figure
- {f} yer al
- figure
- {i} desen
- figure
- sima
- figure
- (Biyokimya) çizit
- figure
- {i} insan tasviri
- figure
- önemli kişi
- figure
- endam
Kate iyi bir endama sahip.
-Kate has a good figure.
- figure
- tavır
- figure
- değer
Tom bunun denemeye değer olduğunu düşündü.
-Tom figured it was worth a try.
- figure
- suret
Ben uzaktan yaklaşan bir suret gördüm.
-I saw a figure approaching in the distance.
- figure
- (fiil) şekillendirmek, resmetmek, tasvir etmek, desenlemek, süslemek, düşünmek, yeralmak, rol oynamak, anlamı olmak, ifade etmek
- figure
- beden yapısı
- figure
- {f} tasvir etmek
- figure
- saymak
- figure
- rakamlı
- figure
- {i} boy bos, endam
Related Terms
a dance figure
Hyphenation
a dance fi·gureTurkish pronunciation
ı däns fîgyırPronunciation
/ə ˈdans ˈfəgyər/ /ə ˈdæns ˈfɪɡjɜr/
Resimler
History
Favorites