Tom Fransızca bir günlük tutuyor.
- Tom keeps a diary in French.
Bu onun tuttuğu günlüktür.
- This is the diary which she kept.
Bir günlük tutmaya başladım.
- I've started keeping a journal.
Tom'un bir günlük tutmasını öneren kişi bendim.
- I was the one who suggested Tom keep a journal.
Gazeteci, teröristler tarafından kaçırıldı.
- The journalist was kidnapped by terrorists.
Ben bir gazeteci olmayı umuyorum.
- I hope to be a journalist.