a daily written record of (usually personal) experiences and observations

listen to the pronunciation of a daily written record of (usually personal) experiences and observations
الإنجليزية - التركية

تعريف a daily written record of (usually personal) experiences and observations في الإنجليزية التركية القاموس.

diary
günlük

Bu onun tuttuğu günlüktür. - This is the diary which she kept.

Tom Fransızca bir günlük tutuyor. - Tom keeps a diary in French.

diary
anılık
diary
anı defteri
diary
not defteri
diary
günce
journal
günlük

Babam her gün bir günlük tutar. - My dad keeps a journal every day.

Tom'un bir günlük tutmasını öneren kişi bendim. - I was the one who suggested Tom keep a journal.

diary
(Askeri) MUHTIRA: Birliklerde bir karargah subayı tarafından tutulan ve birliğin günlük faaliyetini detaylı olarak, belirten muhtıra defteri
diary
{i} jurnal
diary
diarist hatıra defteri tutan kimse
diary
{i} hatıra defteri
diary
{i} ajanda
journal
{i} tic. günlük defter, yevmiye defteri
journal
{i} gazete

Gazeteci, teröristler tarafından kaçırıldı. - The journalist was kidnapped by terrorists.

Tom bir gazeteci olmaya niyetleniyor. - Tom intends to become a journalist.

journal
{i} den. seyir defteri
journal
{i} gündem
journal
(isim) bülten, gazete, dergi, jurnal, gündem, anı defteri, günlük, seyir defteri, yevmiye defteri, şaft yatağı
الإنجليزية - الإنجليزية
journal
diary
a daily written record of (usually personal) experiences and observations

    الواصلة

    a dai·ly writ·ten rec·ord of (usually personal) experiences and observations

    النطق

المفضلات