a bent piece of iron snare, trap

listen to the pronunciation of a bent piece of iron snare, trap
English - Turkish

Definition of a bent piece of iron snare, trap in English Turkish dictionary

hook
{i} çengel

Tom çengele bir solucan taktı. - Tom put a worm on the hook.

hook
kanca

Bir balıkçı onu bir kancaya taktığı zaman, bir solucan sessizce çığlık atar mı? - Does a worm scream silently when a fisherman impales it on a hook?

Kancalı kurt bir kurttur, ince bağırsağa yapışan bir insan paraziti. - Hookworm is a worm, a parasite of man, that sticks to the small intestine.

hook
{f} aşırmak
hook
{f} kroşe vurmak
hook
(İnşaat) bükme
hook
olta ile tutmak
hook
kopça
a piece of
bir parça

Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var. - I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.

Ben bir parça bagaj satın aldım. - I bought a piece of baggage.

hook
{i} tuzak
hook
{i} orak
hook
akarsuyun çengel şeklinde kıvrılan kısmı
hook
{f} çalmak
hook
{f} çengellemek
hook
{f} yakalamak
hook
{i} dönemeç
hook
He swallowed my story
hook
{i} kıvrım
hook
{i} olta iğnesi

Tom olta iğnesine yem koydu. - Tom put bait on the hook.

Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi? - The public bought it hook, line and sinker, didn't they?

hook
{f} çengelle tutmak
hook
{f} çengel ile yakalamak, tutmak, çekmek, bağlamak
English - English
{n} hook
a bent piece of iron snare, trap
Favorites