Akşam yemeğinden sonra kumsalda yürüyelim.
- Let's walk on the beach after dinner.
Sadece kumsalda oturup bir hafta boyunca gevşemek istiyorum.
- I just want to sit on the beach and relax for a week.
Onlar plaja gittiler.
- They went to the beach.
Bütün günü plajda geçirdik.
- We spent the entire day on the beach.
Tom ve arkadaşları sahile doğru gitti.
- Tom and his friends headed towards the beach.
Akşam yemeğinden sonra, sahilde bir yürüyüş yaparım.
- After dinner, I take a walk on the beach.
Bir kıyıya yakın yaşamak isterim.
- I'd like to live near a beach.
Deniz kıyısında yaşadığım için sık sık plaja giderim.
- I live near the sea so I often go to the beach.
O, şehirde karaya oturmuştu.
- She was stranded in the city.
Eğer ıssız bir adada karaya otursaydın, okumak için yanında hangi kitapların olmasını isterdin?
- If you were stranded on a desert island, what books would you want to have with you to read?
O, sakalındaki az sayıda telden birini yoldu.
- He plucked one of his few strands of beard.
Life's a beach!.
... I would probably have to take something by The Beach Boys. ...
... AH, THERE'S MY MAN. YAMAZAKI, MY BEACH BUDDY. ...