-e alışık

listen to the pronunciation of -e alışık
Turkish - English

Definition of -e alışık in Turkish English dictionary

-e alışık
accustomed to
alışık olmak
to be used to
alışık olmayan
unfamiliar
alışık
accustomed

I am not accustomed to speaking in public. - Ben herkesin önünde konuşmaya alışık değilim.

My mother is not accustomed to hard work. - Annem zor işe alışık değildir.

alışık olmak
be used to doing
alışık
used to

I'm not used to this heat. - Bu ısıya alışık değilim.

Soldiers are used to danger. - Askerler tehlikeye alışıktırlar.

alışık
accustomed (to), used (to)
alışık
familiar
alışık olmayan
unused to
Turkish - Turkish

Definition of -e alışık in Turkish Turkish dictionary

alışık
Herhangi bir duruma alışmış olan: "Merdivenden gayet zarif ve alışık bir eda ile çıkmaya hazırlandığı belliydi."- R. H. Karay
alışık
Herhangi bir duruma alışmış olan