şirketiniz

listen to the pronunciation of şirketiniz
Turkish - English
(Bilgisayar) your company
şirket
(Hukuk) company

Mr Kondo is the most hardworking in his company. - Bay Kondo, şirketindeki en çalışkandır.

Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access. - Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.

şirket
{i} firm

After fifteen years at a building firm, Bill Pearson was given the responsible position of area manager. - Bir inşaat şirketinde on beş yıldan sonra, Bill Pearson'a sorumlu bölge müdürü pozisyonu verildi.

Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm. - Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin.

şirket
(Ticaret) incorporation
şirket
Inc
şirket
(Ticaret) business

He was groomed from a young age to take over the family business. - Küçük yaştan itibaren aile şirketini devralmak için yetiştirildi.

Small business are often absorbed by a major company. - Küçük işletmeler genellikle büyük bir şirket tarafından sömürülürler.

şirket
company name
şirket
organization

The small company was taken over by a large organization. - Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.

şirket
corporate

The government is controlled by corporate interests. - Hükümet, şirket çıkarları tarafından kontrol edilir.

Corporate bankruptcies continued at a high level last month. - Şirket iflasları geçen ay yüksek bir düzeyde devam etti.

şirket
operator
şirket
business firm
şirket
concern
şirket
society
şirket
{i} house

We hired a company to get rid of the insects under our house. - Evimizin altındaki böceklerden kurtulmak için bir şirket kiraladık.

Is your house far from your company? - Senin evin, şirketinden uzak mı?

şirket
law partnership, joint ownership
şirket
company, firm, corporation; partnership ortaklık
şirket
enterprise
şirket
corporation

Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities. - Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.

The multinational corporation lowered the price of several products. - Çok uluslu ticaret şirketleri çok sayıda ürünün fiyatını düşürdü.

şirket
com. company, firm; corporation
şirket
establishment

This establishment attracts a clientele of both tourists and businessmen. - Bu şirket hem turistlerden hem de iş adamlarından müşteri çekiyor.

şirket
partner

I bought out my partner and now the company is mine. - Ortağımın yasal haklarını satın aldım ve artık şirket benim.

Turkish - Turkish

Definition of şirketiniz in Turkish Turkish dictionary

ŞİRKET
(Osmanlı Dönemi) Ortaklık, iş ortaklığı
ŞİRKET
(Osmanlı Dönemi) Huk: İki veya daha fazla şahsın emek ve malları ile müştereken, iktisadî bir gayeye erişmek için bir akidle birleşmeleri. Bak: Cem'iyyet
şirket
Ortaklık: "İtalya'da büyük bir şirketin acentasıyım ben..."- R. Enis
şirket
Ortaklık
şirketiniz
Favorites