Definition of şikayet ederek in Turkish English dictionary
- grumbling
- complaining
You should spend less time complaining and more time doing something productive.
-Şikâyet ederek daha az üretken bir şey yaparak daha fazla zaman harcamalısın.
Try not to spend so much time complaining about things you can't change.
-Değiştiremediğin şeyler hakkında şikâyet ederek çok fazla zaman harcamaya çalışma.
- querulously
- şikayet et
- {f} grouse
- şikayet et
- {f} bitch
- şikayet et
- grumble
- şikayet et
- {f} beef
- şikayet et
- {f} grouch
- şikayet et
- bitch about
- şikayet et
- {f} complaining
I'm fed up with your constant complaining.
-Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.
He never sees me without complaining about his wife.
-Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.
- şikayet et
- bellyache
- şikayet et
- complain
They do nothing but complain.
-Onlar şikâyet etmekten başka bir şey yapmıyorlar.
I told you not to play your cello late at night, but you did and now the neighbors have complained.
-Sana gece geç saatlerde Çellonu çalmamanı söyledim, fakat çaldın ve şimdi komşular şikâyet etti.